Examples of using Asansörünü in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sen asansördeki diğer kıza aşıksın.- Patty.
Depodaki ve asansördeki adamları bildirmeyi de unutma.
Servis asansörüne binip beşinci kattan otoparka inecekler.
Servis asansörüne binip beşinci kattan otoparka inecekler.
Temiz. Yük asansörüne binip kamyona götüreceğiz. Tamam.
Temiz. Yük asansörüne binip kamyona götüreceğiz. Tamam.
Asansördeki kızla. Bu gece onunla çıkmayacak mıydın?
Asansördeki bayanın ya da kedili kızın nerede olduğunu bilmiyorum.
Yani Dennydeki, Macydeki, asansördeki olaylar.
David, Stuart ve Pellingtonla asansörde değildi.
David, Stuart ve Pellingtonla asansörde değildi.
Çabuk Alfred! Servis asansörüne.
Ya bu kızlardan biri benim asansördeki Afroditimse?
Ya bu kızlardan biri benim asansördeki.
Ya bu kızlardan biri benim asansördeki.
Ya bu kızlardan biri benim asansördeki Afroditimse?
Ya bu kızlardan biri benim asansördeki Afroditim ise?
Jona… ve yıllar önce asansörde başlamış… bu geleneğe.
Gözcü raporlarına göre tüm Sagitari… Wegthordaki uzay asansörüne binmiş.
Ben kapıcıyla konuşurken yük asansörüne yüklemiş.