AVANTAJIMIZ in English translation

advantage
avantaj
üstün
yararına
faydalanıp
fırsatı
lehine
sağlamak

Examples of using Avantajımız in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Size karşı en büyük avantajımız bu. Siz ölümden korkuyorsunuz, bizse korkmuyoruz.
Our great advantage over you, that you are afraid of death and we are not.
Pasifici çekerken tek avantajımız'' Kardeşler Takımı'' nda yakaladığımız şekilde oyuncuların bağlılığı oldu.
One advantage that we have on"The Pacific"-- we had it on"Band of Brothers"-- is the commitment of the actors.
Sırbistan on yıldır izole edilmişti, fakat bizim avantajımız, özlediğimiz şeyin tam da normal yaşam olduğunun farkındalığıydı.
Serbia was isolated for ten years, but our advantage was the awareness that a normal life is exactly what we were missing.
ayakaltından çekilmişken sürpriz yapma avantajımız var.
with the Druid out of the way we have the advantage of surprise.
onları bulabilirsek, nerede uyuduklarını bulursak, avantajımız olacak.
find where they're sleeping, we will have the advantage.
Benim avantajım, onun öfkesi.
My advantage, his rage.
Belki de avantajımızı harcatmaya çalışıyordur.
It may be trying to spend our advantage.
Aslında ben avantajlı kırmızı shelltoelara bakıyorum, var mı?
Actually, I'm looking for the, uh, advantage red shell toes, you know?
Bakirelerin avantajları vardır.
Virgins have the advantage.
Tek avantajım beni ölü sanması.
My one advantage is that he thinks I'm dead.
Benim avantaja ihtiyacım vardı, sen de büyük bir yatırım fonuna girmek istiyordun.
I needed that advantage, and you wanted in to a big hedge fund.
Hayatta her avantaja sahiptin tek yapman gereken bundan faydalanmaktı.
You have had every advantage in life… and all you have done is take advantage..
Kadın ve erkeğin avantajlarını gösterir zayıf kısımlarını ortaya çıkarır.
Just shows a weakness on the part of men that women take advantage of.
Bir avantajım var bile.
I have already got an advantage.
Hearstün kol avantajını tercih ederim.
I would prefer Hearst's advantage at arms.
Nagle avantajını kaybetti, ama seninle bir anlaşma yapacak.
Nagle's lost the advantage, but he will make a deal, with you.
Avantajlı oldukları nokta bu.
That's their advantage.
Ajanların avantajları vücutları değildir, John Smith.
An Agent's advantage is not his body, John Smith.
Onu avantajlı olmak için aldı sadece.
He would only take her for an advantage.
Ayrıca asker avantajımızı kullanıp onları batı kanadından alt edebiliriz.
We could also use our troop advantage to out-flank them in the west.
Results: 75, Time: 0.0275

Avantajımız in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English