Examples of using Avlanmaktan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Avlanmaktan bahsediyorum. Orduya girmeden önce son bir kez.
Büyü falan yapıyorlar. Avlanmaktan falan çok daha havalı.
Orduya girmeden önce son bir kez avlanmaktan bahsediyorum.
Diğer bütün aslanlar, avlanmaktan saatler önce vaz geçmişti… baban hariç.
Orduya girmeden önce son bir kez avlanmaktan bahsediyorum.
Hayatta insana avlanmaktan daha büyük zevk veren şey azdır.
Ben de avlanmaktan ve dövüşmekten sorumlu olacağım.
Bu avlanmaktan daha çok bir bakım işi.
Boş zamanlarında, Bluestone Vadisinde avlanmaktan ve balık tutmaktan hoşlanıyor.
Hayatta çok az şey insana avlanmaktan daha çok zevk verir.
Orduya girmeden önce son bir kez avlanmaktan bahsediyorum.
Hayatım boyunca avlanmaktan kaçtım.
Tüm hayatım boyunca bundan kaçtım, avlanmaktan.
Diğer aslanlar saatler önce avlanmaktan vaz geçmişlerdi.
Orduya girmeden önce son bir kez avlanmaktan bahsediyorum.
Sayıları, avlanmaktan ve habitat kaybı yüzünden hızlıca azalıyor olmasına rağmen doğu Avrupa ve Asyada bulunurlar.
Ve bilardo oynamaktan John, avlanmaktan, karateden drag yarışı seyretmekten ve plaja gitmekten hoşlanır.
Ve bilardo oynamaktan John, avlanmaktan, karateden drag yarışı seyretmekten ve plaja gitmekten hoşlanır.
Ve bilardo oynamaktan John, avlanmaktan, karateden drag yarışı seyretmekten ve plaja gitmekten hoşlanır.
Kış boyunca, buz tutan deniz yüzünden diğer ayılar avlanmaktan uzak kaldılar.