Examples of using Avluyu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Avluyu çıkarıp atalım ve su giderinizi de döşeyelim.
Biz avluyu kontrol edelim.
Okulda çalışmak ve avluyu dekore etmek çok yorucu.
Gidip avluyu kontrol edelim, onu içeride tuttuğumuzdan emin olmalıyız.
Devriye, avluyu tarayın!
Ve bakın avluyu nasıl kirlettiler.
Avluyu en iyi gören yer burası mı?
Eğer sana kalsaydı, avluyu geçmeyi bile asla başaramazdık.
Avluyu tuttular.
Avluyu temizleyin! -Git, Ondøej!
Avluyu temizleyin! -Git, Ondøej!
Avluyu kirlettiğin için.
Avluyu geçince, sağ üst köşe, merdivenleri çıkınca.
Avluyu gösteren en iyi açı bu mu?
Avluyu geçip doğruca ana kışlaya gidin.
Avluyu temizle Temel.
Avluyu kontrol altına aldık, Lordum.
Avluyu ele geçirdik, Lordum.
Avluyu güvene aldık, Lordum.
Avluyu kontrol ettik, Lordum.