AVUKATLARI in English translation

lawyers
avukat
hukukçu
attorneys
avukat
savcı
vekil
associates
ortak
yardımcı
arkadaşım
şirk koştuklarından
ilişkilendirdiğimiz
ortak koştuklarından yücedir
counsel
avukat
tavsiye
danışman
danışmak
öğüt
konseyi
vekili
nasihat
müşaviri
advocates
avukat
savunan
savunucusu
savunma
solicitors
avukat
hukuk danışmanım
lawyer
avukat
hukukçu
attorney
avukat
savcı
vekil

Examples of using Avukatları in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Siz avukatları olmayacak olsanız bile, oturmanızı istiyorum.
Even if you're not going to be the attorneys, I need you to sit down.
Avukatları daha biz kelepçeyi takmadan geldi.
Lawyered up before we could zip-tie'em.
Avukatları benimle Pariste görüşmek istiyor.
The lawyer wants to see me in Paris.
Avukatları ile bundan tek duruşmada paçayı sıyırmasına izin vermeyeceğim.
I'm not going to let him squirm out of this with lawyers and a trial.
ABD Avukatları baskı altında.
US Attorney's under some pressure.
Avukatları aradı, sözleşmeyle ilgili ufak bir mevzu var.
His lawyers called and there's a little matter of the contract.
Avukatları ne olacak?
What about his lawyers?
Şirket avukatları Kahiredeki güvenlik ile çalışmamıza izin vermiyor.
Corporate legal won't let us work with security in Cairo.
Avukatları vesaire düşünmek zorundaydık.
We had to worry about the lawyers and so on.
Hotchla avukatları bir tutuyor.
She's lumping hotch in with the lawyers.
Pablo ve avukatları Larayı suçlamalarla lekelemek için saldırıya geçti.
Pablo and his lawyers went on the offense, trying to smear Lara with accusations.
Avukatları daha gelmedi mi?
Are his lawyers here yet?
Çünkü en iyi avukatları tutabilecek güce sahipler.
They probably can afford the best of lawyers.
Onların avukatları hakkında ne derler bilirsin, değil mi?
You know what they say about lawyers, right?
Şirketin avukatları şu an onlara bakıyor.
The attorneys at Burroughs-Strauss are looking at the tapes right now.
Bunlar hastanenin avukatları. Sana yardım edecekler.
These people are lawyers from the hospital, and they are going to help you.
Louisden avukatları Stephanie ile aralarındaki sorun yüzünden aldık.
We took Louis off the associates because of his incident with Stephanie.
Bugüne kadar, Avukatları dışındaki tek ziyaretçisi Karısı oldu.
Until today, his only visitor apart from lawyers has been his wife.
Avukatları falan boş ver.
Forget about lawyers and all that stuff.
Avukatları geldi.- Ne var?
The lawyer's here.- What?
Results: 1372, Time: 0.0365

Top dictionary queries

Turkish - English