Examples of using Ayakkabıdan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir saç teli ayakkabıdan çamur ama hiç geri haber almadım.
A hair, some mud from shoes, but I never heard back.Ayakkabıdan da anlıyorsun demek.
You know about shoes, too.Ayakkabıdan takıma, hepsi Amerikan bayım!
From boot to suit, total American sir!Ayakkabıdan gelen parayla anne!
It's money from the shoe, Mama!Ayakkabıdan aldığımız lastik izi bir araçla eşleşti.
Got a match on that tyre-tread pattern from the shoe.Ayakkabıdan ne çıktı?
What have you got on the shoe?Siz ayakkabıdan bahsedin.
Tell us about the shoe.Ayakkabıdan bahsederken… ne düşünüyorum biliyor musun?
Speaking of shoes… you know what I was thinking?Onlar ayakkabıdan çok, ölü sevicilik üzerine.
They're more about necrophiIia than shoes.Ayağı temizlemek ayakkabıdan daha kolaydır.
Easier to clean feet than shoes.Neden sondaki adam ayakkabıdan içiyor?
Why does the last guy chug out of a shoe?Herkes Valkyrie olmayanlar için yaratılmış bir çift ayakkabıdan bahsediyor.
Everyone is chattering about a pair of shoes created for non-Valkyries.Tüm bunlar bir çift kayıp ayakkabıdan.
Ben pek anlamam elbiselerden, saçtan, ayakkabıdan… Benim haddime değil ama yardım edebilir miyim?
Bak, seni herhangi bir şekilde etkilemeyeceğine garanti veriyorum ve sana o ayakkabıdan almayı çok isterim.
Onları, kullandıkları rujdan… Giyindikleri ayakkabıdan… Ve seçtikleri parfümden anlayabilirsiniz.
You can spot them by the lipstick they use, the shoes they wear and the perfume they choose.Her şey, ayakkabıdan kıyafete kadar, tırnak makasından arabaya kadar ithal olan her şey karaborsada vardı.
Everything, from shoes to clothes, nail cutters to cars anything imported was available in the black market.Çift ayakkabıdan oluşan güzel bir gardırobu ve yanında bir sevgilisi olduğu sürece mutluydu.
As long as there was a nice big wardrobe with 15 pairs of shoes in it and the obligatory serially monogamous girlfriend along, he was happy.yakut ayakkabıdan, bazı tür külden.
Ve görebiliyorsunuz ki, bunların çeşitleri ayakkabıdan paslanmaz çelikten yapılmış yüzüklere,
And you can see, they're ranging from shoes, rings that were made out of stainless steal,
