Examples of using Ayakkabıya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ayakkabıya çok para harcar.
Ayakkabıya çok para harcıyor.
Ayakkabıya şeritler ekleyin ve topuğa dantel uzatın.
Ayakkabıya uyacak kadar kısa mı görünüyorum?
Ayakkabıya raptiye koyma?
Bence bir parça bezi ayakkabıya kan sürmek için kullanmışlar.
Bu ayakkabıya tuzun nasıl geldiğini açıklıyor.
Ayakkabıya benziyordu.
Ayakkabıya tuvaletini yaptın mı? Oh, Pickles.
Ayakkabıya tuvaletini yaptın mı? Oh, Pickles?
Oh, Pickles. Ayakkabıya tuvaletini yaptın mı?
Oh, Pickles. Ayakkabıya tuvaletini yaptın mı?
Del Chance, hiç ayakkabıya yatırım yapmayı düşünmüş müydün?
Ayakkabıya yol açın!
Ne olmuş ayakkabıya? Ayakkabı bayan.
Marcel, ayakkabıya kaka mı yaptın?
Topuğumun ayakkabıya girdiğini hissedebiliyorum.
Ayakkabıya uyacak kadar kısa mı görünüyorum?
Evet. Ayakkabıya Ne oldu? Lucy!
Evet. Ayakkabıya Ne oldu? Lucy!