Examples of using Bölgelerde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sürekli değişen bölgelerde hayatta kalırlar.
Bölgelerde insanlar var.
Bölgelerde olmak zorunda değilsin.
Mayınlı bölgelerde 700 bin kişinin yaşadığı tahmin ediliyor. AFP.
Diğer bölgelerde diş izleri vardı.
Soğuk bölgelerde… ağır eşyaları sürükleme konusunda uzmanım.
Ona bu bölgelerde izin veriliyor mu ki?
Gri bölgelerde yaşanır.
Ermeni nüfusun yoğun olduğu bölgelerde Osmanlı İmparatorluğunun faaliyetlerinine karşı savaşmışlardır.
Bulunduğu bölgelerde çok sayıda başka adla da anılır.
Doğru. Bu bölgelerde yeniden sayım yapılmasını destekliyor musunuz?
Bu bölgelerde kurtlar var.
Bazılarınızın o bölgelerde aileleri olduğunu biliyoruz.
Dış Bölgelerde mi? Neredeyiz?
Hastalığın etkilediği bölgelerde hareketlenme var.
Savunmasız bölgelerde küçük patlamalar.
Sabra tüm bölgelerde sıhhiye istasyonları kurdu.
Bölgelerde fırtına süvariler gibi davranırlar.
Ancak başka bölgelerde de işe yarayacağına inanıyoruz.
Özgürleşmiş bölgelerde gökyüzü açık ve mavi.