Examples of using Bacanın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Efendim maalesef kaçak malların satışından elde ettiğimiz gelir bacanın çalışma maliyetinin yanına bile yaklaşamıyor.
Ve Edwardesin kenardan düşüp öldüğünü gördüğü zaman kızgın yer sahibinin de bacanın arkasında saklandığını ve güldüğünü görmüştü.
Tamam, ısıya dayanıklı elbisesi olmadan yakma fırını kapalı bile olsa bacanın sıcaklığı 128 derece.
Gelirken madenin makine bacasının hala tüttüğünü gördüm.
Santralin bacasını, bi yerimize mi sokcez biz?
Havalandırma bacası olmalı.
Bacasını götünüze sokcem ben sizin o termiğin!
Bir havalandırma bacası görüyorum. Sen.
Bir günlük fabrika bacası temizleme işi!
Bir havalandırma bacası görüyorum. Sen.
Saat 04.30da bir bacada olmam lazım, çünkü Noel Babayı karşılamam lazım.
Bir havalandırma bacası görüyorum. Sen.
İskoç bacası gibi soğumuş burası be!
Bir havalandırma bacası görüyorum. Sen.
Yarın bacayı temizleyip ölü opussumu çıkaracaksın.
Havalandırma bacası.- Evet.
Bacaya şapka koysak iyi olur.
Havalandırma bacası.- Evet.
Ben-ben inanamıyorum O bacaya düştüğünde çok üzülmüştüm.
Bu madenlere çıkan tek havalandırma bacası.