Examples of using Bakkalda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bakkalda tam 18 dolar harcadım. Asla olmaz!
No way! I'm out 18 bucks for groceries.Bakkalda gördüğün kadın aslında bir kadın değildi.
That lady you saw in the grocery store was no lady.Muhtemelen bakkalda vardır.
Şuradaki bakkalda bir kutu Twinkie var.
There's a boxes of Twinkies in that grocery store.Şuradaki bakkalda bir kutu Twinkie var.
In that grocery store. There is a box of Twinkies.Şimdi bu vaiz bakkalda benimle göz temasında bulunmaktan bile kaçınıyor.
Şimdi bu vaiz bakkalda benimle göz temasında bulunmaktan bile kaçınıyor.
Now that preacher won't even make eye contact with me at the grocery store.Bu bisküvileri bakkalda aldım.
I bought these biscuits at the grocer's.O kadar zor değil. Dün bakkalda çok hoş bir adamla tanıştım.
Just yesterday I met a very nice man at the grocery.Belki de Lloyd o bakkalda değildi.
Birkaç gün önce, bakkalda.
A few days ago, at the convenience store.Çok az insan onu bakkalda, markette görürdü.
The grocery store. Few people said they saw him go to the supermarket.saati 5 dolara bakkalda poşetleme yapıyorum, bahşişler dahil.
Sonra bir bakmışsın 32 yaşıma gelmişim, bahşişler dahil. saati 5 dolara bakkalda poşetleme yapıyorum.
And I'm bagging groceries for, like, 5 bucks an hour plus tips. Anyway, next thing you know, I'm 32.Bakkalda çalışan çok iyi bir adam ve iş için biraz tavsiyeye ihtiyacı var.
He's a very nice man that works at the grocery store and needs a little bit of business advice.Bu bakkalda Hindistan- Pakistan çatışması yoktu,… sadece insanlara ihtiyaç duydukları şeyleri satacak,… iki insan vardı.
There was no India versus Pakistan in this store, there were only two people united in selling convenient items.Bakkalda sıra beklerler yeter ki kasiyere donmuş çalı fasülyelerinin fiyatından şikayet edebilsinler.
And they stand in line at the grocery store… just so they can complain to Richard, sokağın sonundaki bakkalda… senin için bir görüşme ayarladık.
Richard, we have arranged an interview for you at the grocery store Richard, sokağın sonundaki bakkalda… senin için bir görüşme ayarladık.
At the grocery store Bakkalda çalışan çok iyi bir adam… ve iş için biraz tavsiyeye ihtiyacı var.
And needs a little bit of business advice. He's a very nice man that works at the grocery store.
