Examples of using Bara in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Faşistler, Copa ve Bara.
Şu bara.
Bu ülkenin birkaç tane daha bara ihtiyacı var.
Ne yapacaksın? Annen ve babanla bara gideceğim.
Ben bara gidiyorum. Alan?
ardından da Bara.
Bay Hollander? Tucker, bara gidiyorum.
Tek hobin bara gitmek.
Tanrım!- Bara gidiyorum.
Bara, içki içebileceğim bir yere.
Üst kata geçin, haydi Bara. Çocukları yukarı götür.
Kadınları yanlarına alıp bara götürdüler.
Beni bir içki için bara götürecek bir erkek.
Ticaret katındaki toplantı odasının adı Bara, yani gül.
Kadınları yanlarına alıp bara götürdüler.
Televizyon izler, futbol oynar, bara giderler.
Sajid Majid, ya da Abu Bara.
Gitmiyorsunuz, veya şu sizin bara?
Hayır!- Bara.
Olmaz!- Bara.