Examples of using Bardayken in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bardayken yaşadığımız o anda kendime'' Otuz üç yıl sonra….
Bardayken de, ofisteyken de niyetinin aynı olduğunu düşünüyor musun?
Bardayken yaşadığımız o anda… kendime'' Otuz üç yıl sonra… nihayet babamla gerçekten içten bir an yaşıyorum'' demiştim.
Bardayken yaşadığımız o anda… kendime'' Otuz üç yıl sonra… nihayet babamla gerçekten içten bir an yaşıyorum'' demiştim.
O kızı geçen gece bardayken gördüm altına işemiş gibi görünüyordu.
Tüm hayatın boyunca, kaç tane harika kadın bardayken senin yanına gelip parti yapmak ister misin diye sordu?
Simonla bardayken, küçük bir kız gördüm, ve yüzme havuzu kokusu vardı. mayo giyiyordu.
Simonla bardayken, küçük bir kız gördüm, ve yüzme havuzu kokusu vardı. mayo giyiyordu.
Tüm hayatın boyunca,… kaç tane harika kadın bardayken senin yanına gelip… parti yapmak ister misin diye sordu?
Tüm hayatin boyunca,… kaç tane harika kadin bardayken senin yanina gelip… parti yapmak ister misin diye sordu?
Tim, ben senin yaşındayken çocuklar birbirleriyle dalga geçerdi Yat Kulübündeki duşlarda aileleri yukarıda bardayken.
Artık bir barım olmadığını hatırlıyorsun değil mi?
Uyarayım millet yarından itibaren barım bir hafta kapalı olacak.
Barım için Greenin sattığı likörlerden almamı söyledi.
Barım nasıl dokunulmazsa fahişe kardeşin de öyle, anladın mı?
Barımı çalıştırdığımda, bu Japon ustaları bana biraz saygı duyardı.
Barca ve halkının lideri… soylu Mago.
Buluştuktan sonra o bara gittim. Geçen gün.
Barca ve ihanet ettiğin diğer herkes için… zamanın doldu.
Barca, Ovidiusa basit bir mesaj iletmek için gönderildi.