Examples of using Basketbol in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yüzme, basketbol.
Polis şefi ve oğlumun basketbol takımının koçu.
POLICE CHIEF AND COACH OF MY SON'S BASKETBALL TEAM.Evet ve damda basketbol sahası.
YEAH, AND, UH, A BASKETBALL COURT ON THE ROOF.Basketbol hakkında.
From basketball.Basketbol oyuncusu Dean cinayetini duydunuz mu?
You heard about the murder of that basketball player, Dean,?Sadece ya basketbol ya seks dediği için.
But only because he made me choose between basketball or having sex.Biz basketbol oyuncusuyuz.
We are basketball players.Görev başındayken basketbol yasak demedim mi?
I said no basketball on duty!Ben basketbol oynamaktan hoşlanırım ama oynayamam.
I like basketball, but I can't play.Nina basketbol maçına mı gitti?
Is Nina at the basketball game?Bana basketbol öğretti. Kızlarla konuşmayı da.
Taught me how to hoop and how Basketbol takımı ne âlemde koç?
How's the basketball team, coach?Basketbol yoksa eğitimim de olmayacak.
Without basketball, I'm not gonna have an education.Bodruma yapacağımız basketbol sahası için.
For the b-ball court we're putting in the basement.Basketbol play-offları var.
It's the basketball playoffs.Ustası George, Basketbol neden seviyorsunuz?
Foreman George, why do you like basketball?Basketbol gibi.
It's like basketball.Ya basketbol?
With basketball?Bu sebepten dolayı size basketbol oyununun nasıl oynandığını öğretmeye karar verdim.
So I have decided to teach you how to play the game of basketball.Ben basketbol kariyerimi paleontolojist olmak için noktaladım!
I did give up a career in basketball to become a paleontologist!
