BEĞENIRIM in English translation

• i like

Examples of using Beğenirim in Turkish and their translations into English

Ben herkesi beğenirim.
I like anyone.

Tabii ki beğenirim.
Of course I will like it.

Onu beğenir misin? Ben beğenirim.
Do you like it? I like it.

Ailenizi tanirim ve çok beğenirim.
I know and admire your parents.

Edmundu bu filmde gerçekten çok beğenirim. Syl.
Syl. I really like Edmund in this movie.

Syl. Edmundu bu filmde gerçekten çok beğenirim.
Syl. I really like Edmund in this movie.

Sen beğendiysen ben de beğenirim.
If you like them, I love them.

Ama madem Jason beğeniyor, belki ben de beğenirim.
But if Jason likes them, then maybe I will too.

Yaşam vahşi ama ben portreleri beğenirim.
Life must be wild but I like portraits.

Onun beğendiği her şeyi beğenirim, yeter ki kurgusal olmasın.
Anything he liked, I will like, except if it's fiction.

Ne düşünürsen düşün, ben beğenirim.
Whatever you will think, I will like it.

Özellikle Güney Amerikayı beğenirim.
I especially like South America.

Öğretmenimin giysisini beğenirim.
I like my teacher's dress.

Eğer onu beğeniyorsan, ben de beğenirim.
If you like him, I do.

O filmi ben de çok beğenirim, özellikle Hansın rehinelerin üstüne doğru gidip McClanenin önemsediği kişiyi bulma sahnesini.
I really like that movie, too, especially the part where Hans starts going through the hostages to find the one that McClane really cares about.

Bunu gerçekten beğenirim.
I truly like that.

Sen, onları beğenirsin, değil mi?
You like them, don't you?

Eğer beğenirseniz, kira için pazarlık yapabiliriz.
If you like it, the rent is negotiable.

Ve sen de kendininkini beğenirsen, Dorotayı alırım.
And if you like yours, I gedorota.

Birbirimizin gönderilerini beğeniriz tabii ki.
Oh, like each other's posts, of course.