Examples of using Beceriksizlik in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir yeşil fener yakalamaya beceriksizlik denemez.
Burası zaten cupcakeler utanç ve beceriksizlik ile tıklım tıklım dolu.
Hayatlarınıza mal olsa bile hata, beceriksizlik istemiyorum.
Çünkü tüm hareket beceriksizlik.
Bu cesaret ve beceriksizlik.
Ormandaki beceriksizlik.
Hata yapmayın. Beceriksizlik olmayacak!
Ve bu beceriksizlik birinin hayatına mal olabilir. Çünkü sırf gördüğüm en beceriksiz insansın;
Kardeş kuşkusuz, her şeyi beceriksizlik olduğu kadar örtbas etmeye çalıştı Zaman geçtikçe,
Bir gladyatör de… bir şampiyon da… hatta suçu… yalan veya beceriksizlik olan başınızdaki bir muhafız da.
zaman,… zaman geçiyor çok fazla zaman geçiyor, beceriksizlik.
Biliyorsun ki Lydia, er ya da geç… bu beceriksizlik senin üzerinde ters etki yapmaya başlayacak.
Aranı bozmasını istemezsin değil mi? Büyük beceriksizlik. Ayrıca, sen tam da düzeltmeye çalışırken hiçbir şeyin küçük tatlı ailenle.
Eğer bir beceriksizlik varsa ve mutlaka gerekliyse- bana o sözcüğü ver yeter.
Belirteyim ki'' üzgünüm''… Bill Croelick olayında adama yanlış yere hüküm giydirmenize sebep olan genel beceriksizlik seviyenizi görmezden gelmeyi başaramadığım için çok'' üzgünüm.'' Eğer bir adamı yanlışlıkla idam cezasına çarptırdığınız için incindiniz ve açıklama yapmak zorunda hissettiyseniz de'' üzgünüm.
Onun beceriksizliği herkesi sinirlendirmeye başladı.
Jaffayı beceriksizliği nedeniyle cezalandırmak için.
Buyeochanın beceriksizliği bize Gomoriyi kaybettirdi.
Senin beceriksizliğin için suçlanması gereken ben miyim?
Beceriksizliği konusunda onu teselli etmen için para ödemiyorum sana ben.