Examples of using Bej in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evet, evini çok güzel yapmışsın… Her şey bej.
İç kısımlar için bej iyi.
Otomatik vites ve içi bej.
Açık renkliydi, bej gibi.
Biz üzerini kapatmak için doğru bej tonunu bulmaya çalışıyorduk da.
Ilya, git bej İtalyanı getir.
Oturma odasında, annenim ona aldığı bej aşk koltuğunda.
Oturma odasında, annenim ona aldığı bej aşk koltuğunda.
Sonra bir bakarsın ki bej bir bluz giyiyorlarmış.
Tamam, belki de bej yalandı.
Kahverengi yada bej.
Sayın Nötral, bej alarm.
Nasıl oluyorda, tüm okul kıyafetlerim bej olabiliyor?
Bej, gri… bir köşede bir renk şoku olabilir,
Söz konusu kişi 50li yaşlarda, bej elbiseli ve şapkalı… beyaz bir erkek olarak tarif edildi.
Söz konusu kişi 50li yaşlarda, bej elbiseli ve şapkalı… beyaz bir erkek olarak tarif edildi.
Bu bej kıyafet ciltsiz bedenimi silik gösteriyor yalanımız ortaya çıkacak. ve Gwendolynin önünde tarafsız kalamazsam.
Söz konusu kişi 50li yaşlarda, bej elbiseli ve şapkalı… beyaz bir erkek olarak tarif edildi.
Bir dizi izlerken gözyaşlarının bej rengi olduğunu görürsün,
beyaz veya bej renkli ve yaklaşık olarak 1-2 mm çapında görülürler.