Examples of using Benjamine in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Benjaminle ben çok uzun zamandır çok yakınız. Et ve tırnak gibi.
Benjaminde Karenla Reinhardtın resimleri olduğuna dair bir bilgi almıştım.
Phionai Ivan ve Benjaminle Ugandayı temsilen uçakla gidecek.
Kapandığı gece Benjaminde karaoke yapıyordun.
Benjaminle bir süredir çıkıyorum.
Benjaminle evlenirsen her şey yoluna girer.
Evet. Bay Wildera Benjamini bir doktora götürmemiz gerektiğini söyledim… gerçek bir doktora yani.
Yeter. Cass, Benjamini ilk duyduğunda bağırdığını söylemiştin.
Yeter. Cass, Benjamini ilk duyduğunda bağırdığını söylemiştin.
Yeter. Cass, Benjamini ilk duyduğunda bağırdığını söylemiştin.
Benjaminle aynı otobüste geldik.
Tanrım. Benjaminden ayrılmanın nedeni Lenny Bruce denen bu adam mı?
Tanrım. Benjaminden ayrılmanın nedeni Lenny Bruce denen bu adam mı?
Benjaminle Bell kazma ve kürek satın aldılar.
Bize Benjaminin tek çocuk olduğunu söylediğine yemin edebilirdim, anne.
Bize Benjaminin tek çocuk olduğunu söylediğine yemin edebilirdim, anne.
Benjamini bu kadar mutlu görmek güzel. Emily?
Benjamini bu kadar mutlu görmek güzel.
Martok ve Benjaminden izin aldım bile.
Benim Benjaminimsin kısmen kâhin olsan da Ayrıca ve seni seviyorum.