BENZEDIĞINI in English translation

looks like
benziyor
gibi görünüyor
gibi görünmek
benzeyen
benzer
görünüyor
görünüşe göre
sanki
sounds like
gibi konuşuyorsun
gibi ses
benziyor
gibi gelmiyor kulağa
anlaşılan
resembles
benzer
benzeyen
benziyor
andıran
are similar
benzer
benzeme
i would like
istiyorum
hoşuma gider
looked like
benziyor
gibi görünüyor
gibi görünmek
benzeyen
benzer
görünüyor
görünüşe göre
sanki
look like
benziyor
gibi görünüyor
gibi görünmek
benzeyen
benzer
görünüyor
görünüşe göre
sanki
resemble
benzer
benzeyen
benziyor
andıran
was similar
benzer
benzeme
sound like
gibi konuşuyorsun
gibi ses
benziyor
gibi gelmiyor kulağa
anlaşılan
sounded like
gibi konuşuyorsun
gibi ses
benziyor
gibi gelmiyor kulağa
anlaşılan
resembled
benzer
benzeyen
benziyor
andıran

Examples of using Benzediğini in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Neresi? Hangi kısmının kıza benzediğini söylesene?
Tell me, which part of you resembles a girl?
Katilin sesinin sana benzediğini ve boyunun yaklaşık senin boyunda olduğunu söyledi.
He says the killer sounded like you and was just about your size.
Juliet, bunların neye benzediğini bilmiyorum.- Kıskaç? Sütür?
Clamps? Juliet, I don't know what these look like. Sutures?
Sesinin neye benzediğini?
What his voice sound like?
Hmm. Bunun neye benzediğini biliyor musun?
Hmm. You know what else that sounds like?
Potasyum siyanit kristallerinin… amonyak tuzuna ne kadar benzediğini bugün fark ettim.
How much cyanide of potassium crystals resemble smelling salts. Well, it struck me today.
Benim daireme benzediğini söylemedin mi?
You said it resembled my apartment, didn't you?
Juliet, bunların neye benzediğini bilmiyorum.- Kıskaç? Sütür?
Sutures? Juliet, I don't know what these look like. Clamps?
Rusça ya da Almancanın neye benzediğini biliyoruz.
We know what German or Russian sound like.
O kadar uzun zaman oldu ki sesinin neye benzediğini bile hatırlamıyorum.
I don't even know what your voice sounds like, it's been so long.
Ne istiyorsun?- İçinin neye benzediğini görmek.
What do you want? To see what your insides look like.
Karganın neye benzediğini bilirsiniz.
You know what a crow sounds like.
Uzun duvarlar. Buradaki insanlar cesetlerin neye benzediğini unutmuştur muhtemelen.
Tall walls. People in here probably forget what the corpses look like.
Sonra da kendi içimde yaşadığım monoloğun neye benzediğini fark ettim.
And I realized: that's what my inner monologue sounds like.
Biliyorum Ama senin Bonnieye benzediğini sanıyor.
I know. But he thinks that you look like Bonnie.
Hâlâ gerçek Ray Charlesın neye benzediğini merak ediyorum.
I keep wondering what the real Ray Charles sounds like.
Sütür?- Kıskaç? Juliet, bunların neye benzediğini bilmiyorum?
Sutures? Juliet, I don't know what these look like. Clamps?
Jordan Colliera benzediğini biliyorum.
I know. That sounds like Jordan Collier.
Sütür?- Kıskaç? Juliet, bunların neye benzediğini bilmiyorum?
Clamps? Juliet, I don't know what these look like. Sutures?
Antilop sesinin neye benzediğini bilmiyorsun bile.
You don't even know what an antelope sounds like.
Results: 1705, Time: 0.0636

Top dictionary queries

Turkish - English