Examples of using Besleniyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Pupa evresi besleniyor.
Aile ormanda yaşıyor ancak daha çok çevredeki çayırlarda besleniyor.
Küçük hayvanlar böceklerle besleniyor.
Yavru böcek besleniyor.
Gözcü melek. Ne zamandan beri melekler insanlarla besleniyor?
Daha büyük hayvanlar dahi böceklerle besleniyor.
Muhtemelen yeni damızlıklar içeride besleniyor.
Balıklarımız bu bitkilerle besleniyor.
Fareler de hamamböcekleri ile besleniyor.
Ne oluyor?- Maggie besleniyor.
Aile ormanda yaşıyor… ancak daha çok çevredeki çayırlarda besleniyor.
Şu ana dek, bu, beşinci. Sadece besleniyor.
Ejderha artık sürekli besleniyor.
Maggie besleniyor.
Ne oluyor?- Maggie besleniyor.
Yalandan ve nefretten besleniyor, ama burada o dünya yok.
Yalnızca kanla besleniyor ve… güneş ışığına dayanamıyor. Ölümsüzlük gücüne.
Onunla besleniyor gibi görünüyorlar.
Ölümle besleniyor. Bunun orta yolu yok.
Sanırım nükleer reaktörünüzdeki radyasyonla besleniyor ve bu kötü bir şey.