Examples of using Beyrutta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Başkan ve Bayan Reagan geçen Pazar Beyrutta öldürülen 200den fazla deniz askerinin yaslı dul eşlerini ve ailelerini ziyaret etti.
Tüm karşıtlıklar ve yeni değerlendirmelere rağmen plajın kesintisiz yıkılışı ve Beyrutta halk plajı olan Ramlet el Baydada bir yatırım projesinin başlangıcına şahit oluyoruz.
Irak Baasçıları, buna karşı Gerçek 9. Kongre adıyla Şubat 1968de Beyrutta başka bir kongre topladılar, ve Eflakı Genel Sekreter olarak seçtiler.
sana çok benzeyen biri, Beyrutta bu kadınla buluşmuş.
İsfahanda ve daha sonra Beyrutta ortaokul okumuş, Lise diplomasını bir Fransız okulundan almıştır.
Ayhan geçen ay Beyrutta gerçekleşen müzakerelerde,
Makedon lider Zrvenkovski Irakı ziyaret etti ve Türkiye Başbakanı Erdoğan Beyrutta görüşmelerde bulundu.
Arapçasında biraz Fransız aksanı var, 2006da Beyrutta'' Sınır Tanımayan Doktorlar'' da gönüllü olmuş.
Şubat 2005te Beyrutta düzenlenen bombalı saldırıda ölen Başbakan Refik Haririnin suikast zanlılarını yargılamak üzere kurulacak uluslararası mahkemenin Sinioranın hükümetiyle muhalefet arasındaki anlaşmazlığın başlıca düğüm noktalarından biri olduğu söyleniyor.
Lyon Üniversitesinin Saint Joseph Üniversitesinde Lübnan başkenti Beyrutta uluslararası hukuk okudu ve 1943te Şamda avukatlık ve 1948de Şam Üniversitesinde profesör oldu. 1953te parlamentoya bağımsız olarak girerek kendisini askeri güç olan Adib el-Şişaklı ile bağdaştırdı.
Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül( ortada), 16 Ağustos Çaşamba günü Beyrutta Lübnan Başbakanı Fuad Sinyoranın( solda) elini sıkarken, Dışişleri Bakanı Fevzi Salluk da bakıyor. Getty Images.
Kudüs ve Beyrutta Türkçe eğitim veren kız öğretmen okullarının kurulmasına öncülük etti.
İtirafçı ve Yazar'','' Tarihin Yararı ve Yararsızlığı Üzerine'','' Eğitimci Olarak Schopenhauer'' ve'' Richard Wagner Beyrutta.
bunun yanında Beyrutta hiç petrol yok ama petrol zengini bir bölgenin ortasında kalıyor
Uçağın yolcularını Beyruta dağıtıp karşı saldırıyı imkânsız kılmışlardı.
Sanki Beyruttayız. Gidelim!
Beyrutun kuzey kumsalındaki bir okul.
Burası Beyrutla Belfastın karışımı gibi.
Ed tabi ki Nijeryaya Beyruta, Houstona ve CIAe götürüyor.
Takımının derhal Beyruttan çıkması gerek.