BIANCO in English translation

• bianco

Examples of using Bianco in Turkish and their translations into English

Yarın akşama il Tavolo Biancoda yer ayarla.
Arrange a dinner tomorrow night. il Tavolo Bianco.

De bu kadını Francine Biancoyu kaçırdığını düşünüyoruz.
We think he abducted this woman, Francine Bianco, in 2008.

Hayır. -Nick Biancoyu öldürmeye çalıştı.
He tried to kill Nick Bianco. No.

Hayır. -Nick Biancoyu öldürmeye çalıştı.
No. He tried to kill Nick Bianco.

Çocuk, Sosyal Hizmetlerde. Plastik cerrahlar Melnickle Biancoyu ameliyat ediyor. Doktor Lyle ise taburcu edildi.
The kid is with social services and plastic surgeons are working on Melnick and Bianco and Dr. Lyle has been discharged.

Jessenin Francine Bianconun oğlu olduğunu gösteren DNA testi ve Kittynin ifadesi var.
We got the DNA test that shows that Jesse Laird is Francine Bianco's son. We got Kitty's statements.

Bianconun kamerasından pek bir şey çıkmadı komşusuyla konuştum. ama evinin etrafında kameraları olan.
I didn't get much from Bianco's surveillance, but I did talk to a neighbor who has security cameras around his house.

Merhaba Bianco.
Hello, Bianco.

Teğmen Bianco.
This is Lieutenant Bianco.

Mahkemede görüşürüz Bianco.
See you in court, Bianco.

Merhaba Bianco. Otur.
Have a seat. Hello, Bianco.

Otur. Merhaba Bianco.
Have a seat. Hello, Bianco.

Veya Bianco Black Books.
Or Bianco Black Books.

Bay Bianco!- Bekle.
Mr. Bianco? Wait.

Müzik dersindeydiler bay Bianco.
They're having their music lesson, Mr Bianco.

Pekala Bianco.- Emredersiniz.
All right, Bianco.- Yes, sir.

Nicholas Bianco yalancının teki.
Nicholas Bianco is a liar.

Yani Bianco garsonla kaçmaz.
I ran Bianco through SAFETNet.

Martini Bianco, o biliyor.
Martini Bianco, he knows.

Bacağın nasıl? Merhaba Bianco.
Hello, Bianco. How's the leg?