Examples of using Birbirlerini öldürmeye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Topa hapsedilmiş gibi davrandım. Birbirlerini öldürmeye başlamaları için.
Batiatusun adamları, birbirlerini öldürmeye çalışacak kadar… kendi evlerini küçümsüyorlar mı yoksa?
Batiatusun adamları, birbirlerini öldürmeye çalışacak kadar… kendi evlerini küçümsüyorlar mı yoksa?
Bu, Hitlerin beyin takımının üyelerinin birbirlerini öldürmeye çalıştığına dair umut verici bir ihtimal ortaya çıkarıyor.
Ailem evlendikten sonra… hemen hemen her gün birbirlerini öldürmeye çalıştılar da ondan.
bozuk bir saç maşası için birbirlerini öldürmeye çalışıyorlar.
Tek şansımın açlıktan birbirlerini öldürmeye başlayana kadar beklemek olduğunu kendime söyledim ve bunu görmek için de hala hayatta kalmış olmayı umut ettim.
İnanaları biraz fazla teşvik etmişim galiba… Birbirlerini öldürmeye başladılar, ve ordu da onları durdurayım derken işleri daha da kötüleştiriyor.
Sen dünyanın en yoksul insanlarına, birbirlerini öldürmeye devam etmelerini sağlayacak silahları vererek zengin oluyorsun.
Birbirlerini öldürmeye devam etmelerini sağlayacak silahları vererek zengin oluyorsun.- Ticaret, kaçakçılık.
Ticaret. Sen dünyanın en yoksul insanlarına, birbirlerini öldürmeye devam etmelerini sağlayacak silahları vererek zengin oluyorsun. Kaçakçılık.
Sonra gerçekten de çileden çıkarlar ve bu genellikle maymunların birbirlerini öldürmeye başlamanın tam vakti olduğuna karar verdikleri andır.
İşler kötüye gidince-- mallarını kaybettiklerinde,… şoförleri ve adamları hapsi boyladıklarında… insanlar birbirlerini öldürmeye başlıyorlar.
Kısa zamanda kalın kafalı gronlar yemeklerini unutup, birbirlerini öldürmeye daldılar.
Birbirlerini öldürmeye başladılar.
Birbirlerini öldürmeye çalışıyorlar.
Birbirlerini öldürmeye çalışıyorlar!
İnsanlar günlerce birbirlerini öldürmeye başlar.
Birbirlerini öldürmeye çalışıyorlar gibi görünüyor.
Birbirlerini öldürmeye devam edecekler mi?