Examples of using Birkaç kısa in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Birkaç kısa saniye boyunca, sessizlik ses çıkarmadı… ve düşünmek yerine hissedebildim.
Bayanlar ve baylar… size sadece birkaç kısa yıl sonunda… otomobilinizin yere değmek zorunda olmayacağını söylesem ne derdiniz?
patron savaş son aşamasında o serinletici bir değişiklik olduğu için birkaç kısa dakika, Ganondorf mücadele bağlantı yardımcı olmuyor.
Charlie, senin uzun süreli akıl ve ruh sağlığın birkaç kısa orgazmdan daha önemli değil mi?
Bilgilerinizi Cinayet Masasına veririm, birileri sizinle iletişime geçer. Birkaç kısa ayrıntı verirseniz.
Bilgilerinizi Cinayet Masasına veririm, birileri sizinle iletişime geçer. Birkaç kısa ayrıntı verirseniz.
Birkaç kısa gün içinde… bir zamanlar yiyecek kaynayan… sular temizlenmiş olacak.
Birkaç kısa gün içinde… bir zamanlar yiyecek kaynayan… sular temizlenmiş olacak.
Hollandalı yazar Simon Vestdijk hayatının büyük bir kısmı( 1939 ve 1971 yılları arasında, birkaç kısa aralıklar hariç) için Doorn yaşadı.
filtreli beslenenler… gelgit dönmeden kalan birkaç kısa saati değerlendirmeli.
filtreli beslenenler… gelgit dönmeden kalan birkaç kısa saati değerlendirmeli.
Gelgit havuzlarında; otçullar, leşçiler ve filtreli beslenenler… gelgit dönmeden kalan birkaç kısa saati değerlendirmeli.
filtreli beslenenler… gelgit dönmeden kalan birkaç kısa saati değerlendirmeli.
Birkaç kısa video izleyeceğiz. Bugün Abbyyi ve ilgi alanlarını öğrenmek için.
Birkaç kısa video izleyeceğiz. Bugün Abbyyi
Born Bulvarından, Euclid Caddesine kadar geçen birkaç kısa lâhza içinde Haroldın hayatına dair tüm hesaplar tüm kurallar
Size birkaç kısa klip göstereceğim, böylece durumun orada aslında nasıl göründüğüne dair bir fikriniz olsun.
Birkaç kısa asır içinde, Roma, üç kıtaya yayılan bir imparatorluk kurdu.
Birkaç kısa yıI sonra… onun adı tüm zamanların en iyileri arasında anılmaya başlandı.
Ayrıca birkaç kısa filme ve sinema filmine de imza attı The Only Hotel ve Surveillance.