Examples of using Birkaç yüz kilometre in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
En fazla birkaç yüz kilometredir.
Başka bir deyişle, birkaç yüz kilometrelik bir koşuya çıkacağız.
Yüzeyi görmeye başlamak için bile birkaç yüz kilometrelik bir pus örtüsünü aşarak alçalmamız gerekiyor.
Birkaç yüz kilometre yol yapar.
Son birkaç yüz kilometre için koca bir günümüz var.
En son yemek için birkaç yüz kilometre önce durmuştuk. Neden durduk?
Dağların üzerinden bir yol bulmak için birkaç yüz kilometre daha yürümek istemiyorsan yani.
Dağların üzerinden bir yol bulmak için birkaç yüz kilometre daha yürümek istemiyorsan yani?
Askerlerimizden oluşan büyük bir birlik, zincirin başlangıcından birkaç yüz kilometre ileride yer alan 1942 Ağustosunun sonlarında.
Yüzeyini görebilmek için bile birkaç yüz kilometre sisin içinden geçmeliyiz.
Birkaç yüz kilometre boyunca bataklık arazide uzanıyor.
Buranın birkaç yüz kilometre doğusunda bir kasaba var.
Seattlea birkaç yüz kilometre kaldı. Alçalmaya başladık.
Hey! Buranın birkaç yüz kilometre doğusunda bir kasaba var!
Seattlea birkaç yüz kilometre kaldı. Alçalmaya başladık.
Arkanızı dönüp birkaç yüz kilometre yürüyün.
Işınlama menzilinizi birkaç yüz kilometre arttırabilir.
Bu, tüm Texas eyaletinden birkaç yüz kilometre daha geniş demek.
Meksika birkaç yüz kilometre uzaklıkta.
Birkaç yüz kilometre filan.