BITKILERINI in English translation

plants
bitki
santral
fabrika
tesis
çiçek
bitkisel
dikmek
yerleştir
vegetation
bitki
örtüsü
nebatlar
vejetasyon
plant
bitki
santral
fabrika
tesis
çiçek
bitkisel
dikmek
yerleştir
about the flora

Examples of using Bitkilerini in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kreuterbuch( kelime anlamı'' bitki kitabı'') 1539 yılında düzenlenmeden ve tasvir edilmeden ortaya çıkmıştır ve temel hedefi Alman bitkilerini, özelliklerini ve tıbbi kullanımlarını anlatmak olmuştur.
The first edition of his Kreutterbuch(literally"plant book") appeared in 1539 unillustrated; his stated objectives were to describe German plants, including their names, characteristics, and medical uses.
Nolur bitkilerimi korumak için bu kediyi tutmama izin verin.
Please, let me have one ca t to protect my plants.
Çünkü doğada, özellikle de bitkilerde Avrupanın emperyalist gücünün temelleri atılmıştı.
Because in nature, and particularly plants, lay the foundations of European imperial power.
Bitkilerimi kesip oyuncak yapmak zorunda mısın?
You have to cut up my plants and make toys of them?
Ben tatildeyken benim bitkilerimi sular mısın?
Could you water my plants for me while I'm on vacation?
Titanyum ayrıca kömür küllerinde, bitkilerde ve hatta insan vücudunda da bulunur.
It is also found in coal ash, plants, and even the human body.
Biliyorum. Bu yüzden bütün bitkilerimi kazdım ve onları eve getirdim.
That's why I dug up all my plants and brought them home. I know.
Biliyorum. Bu yüzden bütün bitkilerimi kazdım ve onları eve getirdim.
I know. That's why I dug up all my plants and brought them home.
Bugün bitkilerimi babamı öldüren adamın üzerinde denemeye çıktım.
I went out today to test my plants on the man who shot my father.
Bugün bitkilerimi babamı öldüren adamın üzerinde denemeye çıktım.
On the man who shot my father. I went out today to test my plants.
Esasında her bitkinin bir miktar yağı vardır.
In fact, all plants have an amount of oil in them.
Bitkilerimi Colconnar öldürmemiş.
Colconnar didn't kill my plants.
Bu yaratığın ve bitkinin özel hücre karakteristiği çok ilginç.
The special cell characteristics of this beast and the plants are interesting.
Avlusunda üç marihuana bitkisi olduğunu duyduk. Hayır.
No. We hear he's got three marijuana plants in his backyard.
Avlusunda üç marihuana bitkisi olduğunu duyduk. Hayır.
We hear he's got three marijuana plants in his backyard. no.
Avlusunda üç marihuana bitkisi olduğunu duyduk. Hayır.
No. three marijuana plants in his backyard. We hear he's got.
Afyon bitkisi, bir savaşı atlatacak kadar uzun ömürlüdür. Tercih senin!
Opium plants are hard enough to outlive any war. Your choice!
Ve eğer annenizin bitkilerinin yanında dolaşıyorsanız… bunu yapmayı da bırakın.
Too. And if you're messing around with your mother's plants.
Pirinç bitkilerinin yaprakları atmosfere daha da çok metan salar.
The leaves of the rice plants release more methane into the atmosphere.
Önce bitkilerimi öldürdün, sonra ilaçlarımı kaybettin. Dur!
First you kill my plants, then you lose my drugs. Stop! Stop!
Results: 80, Time: 0.0283

Bitkilerini in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English