BIZIMKINDE in English translation

in ours
bizim
bizimkinde

Examples of using Bizimkinde in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Oranın su kaydırağı olabilir ama bizimkinde de şey var.
But our place has… You know, that might have a waterslide.
Anladım. O yüzden kurtarmanın tek yolu, senin gemideki Moran bataryasını kullanarak… bizimkinde yeniden yakıt hücreleri oluşturmak.
Got it. So the only way to save it is if we use the Moran battery from your ship to regenerate the fuel cells in ours.
Dünyaya dönüp ırkımız arasında yaşamakta özgür… Kendi zamanına dönmesi gerekiyor, bizimkinde kalması değil.
She's free to come with us back to Earth and live among our kind she needs to return to her time, not remain in ours.
Benimkinde-- Yani, bizimkinde takım kaptanı harika görsel efektler ve senin müthiş oyunculuğun vardı.
Mine had… I mean, ours, team captain, had awesome special effects and your great acting.
Kendi evinden çok bizimkinde vakit geçirirdi
She spent more time at our house than at her own,
Bizimkinde gün doğumunda sandalye yogası… su kenarında sulu boya ve bulut çalışması diye bir şey var.
And something called… cloud study? watercolors at water's edge, Ours has sunrise chair yoga.
ama bizimkinde olduğu kadar kanıt yok, değil mi?
is it, as ours?
Bizimkileri dışarda, yüzeysel bir gün ışığında ve hamağımda yakaladım.
I caught my parents outside, in broad daylight, on my hammock.
Biz genellikle, bizimkinin aslında trajik bir çağ olduğunun söylenildiğini duyuyoruz.
We often hear it said that ours is essentially a tragic age.
Bizimkilere, evlilik yıldönümleri için çok özel bir hediye almak istedim.
I really wanted to get my parents a very special gift for their anniversary.
Dün akşam bizimkilerin kavgasını gördün.
You saw my parents fight last night.
Bence bizimki daha iyi.
I think we have a better one here.
Aslında bizimkilere dedim ki.
I actually told the guys to.
Bizimkiler, onlarinki degil.
Our patrols, not theirs.
Bizimki gibi düşük hayatlar için, bunun gibi şeyler, yaşamamızı sağlar.
For low lives like us Things like this is what makes us going.
Bizimkileri korkutuyor bu çünkü bana inanmıyorlar.
It scares my parents'cause they don't believe me.
Sakın bunu bizimkilere söyleme!
Don't tell my parents!
Neden bizimkiler beni ikna etmek için seni göndersinler?
Why would the guys send you in to convince me of anything?
Bizimkileri kapıda acele ettirecektim ve ayrı arabalarda gitmekte ısrar edecektim.
Hustle my parents out the door and insist on taking separate cars.
Bizimkilerin yaptığı gibi.
As do ours.
Results: 54, Time: 0.0289

Top dictionary queries

Turkish - English