Examples of using Blum in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eğer( p, q) =3 mod 4( N Blum Tam sayısı) ise o zaman N-1 değeri gereken özelliği karşılıyor anlamına gelir.
Blum denen kızın, iki yıllık… bir erkek ziyaretçisi olduğunu biliyor muydun?
Lucca, yemin ederim Blum gider gitmez söyleyecektim ve gerçek işler yaptık. ama zamanlama olmadı.
Lucca, yemin ederim Blum gider gitmez söyleyecektim
Çalmamı istedi ben de kabul ettim. Ronnie Blum bir festivalde.
Katharina Blumun Çiğnenen Onuru,( Alm. Die verlorene Ehre der Katharina Blum ya da Wie Gewalt entstehen und wohin sie führen kann),
Eğer Roma, ya da Blum, hatta o Thorn denen adam bir kavga başlatırsa-- O zaman içlerinden biri sonradan pişman olacağı bir şey söyleyebilir.
Blum düşese ait olan malları kendi arkadaşlarına gerçek değerlerinin altında sattı ve Caroline Blackwoodun 1980de yazılıp 1995te Blumın ölümüne kadar yayınlanmayan'' The Last of the Duchess'' kitabında müvekkilini kendi çıkarı için kullanmakla suçlandı.
Rassal bit dizisini iyileştirmek için bir diğer teknik, Blum Blum Shub ya da dizi şifreleme gibi, yüksek kaliteli kriptografik olarak güvenli sözde rassal sayı üreteçleri çıktısı ile bit dizisini dışlamalı veya( exclusive- or) işlemine tabii tutmaktır.
Bayan Blum, bilmem farkında mısın… bu dava çok ciddi… polisi ve savcılığı bir yılı aşkın süredir… meşgul eden bir sürü suçlama.
Léon Blum ve Robert Jacomet)
Başbakan Léon Blum ve iktidarı destekleyen Fransız Komünist Partisinin desteklemesine rağmen cephe içindeki Radikal Partinin muhalefeti nedeniyle Fransa,
O zaman Bayan Bluma kim bakar?
Muhabirimiz, Blumun hasta annesini bulmayı başardı.
Hemen Ilya Blumu içeri almamız lazım.
Blumun yerine başkasını koyarlar
Muhabirimiz, Blumun hasta annesini bulmayı başardı.
Bakın başkomiser, Ilya Blumu kuzeninin karısını teselli etsin diye getireceğiz.
Blumu getirdiler müdürüm.
Bluma önerdiğimin aynısı.