Examples of using Boğanın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sadece sen göresin diye boğanın kendini parçalamasına bile izin verir.
Boğanın beni boynuzlamış olmasından memnunum.
Boğanın gözlerini vuruyorsun.
Seni boğanın ne olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.
Boğanın affedilmesini istiyorlar.
Booth, boğanın müthiş olduğunu söyledi.
Benim boğanın üstünde olmamam lazım.
Rüyalarımda boğanın beni öldürdüğünü görüyorum.
Şu anda benim sayemde boğanın biri bir sigara yakıyor.
Boğanın kafasını kaşıyor musun?
Boğanın böyle bir hedefi kaçırmasına olanak yok.
Boğanın başında dur lütfen.
Boğanın şoförü Calamity Jane tarafından geçiliyor.
Vurulan sen olacaksın Boğanın gözü olduğun zaman.
Evet. Boğanın başlangıçta büyük bir avantajı var.
Boğanın gözü olduğun zaman vurulan sen olacaksın.
Evet. Boğanın başlangıçta büyük bir avantajı var.
Boğanın tepesine çıkacağım.- Sarhoşsun.
Boğanın karısı bayağı flörtöz.
Yaşlı Boğanın yetenekleri harika.