Examples of using Boğazınızı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Vahşi bakışlı bir manyak boğazınızı yakalayıp… kafanızın arkasını bir meyhane duvarına vurup… ve aidatınızı ödeyip ödemediğinizi sorunca.
Ve annem üçünüzün bundan sorumlu olduğunu öğrenirse sizi teker teker avlar ve boğazınızı keser. Ama yarın Jack amcanın partisi için evde olmazsam.
Bende dedim ki boğazımdan biraz içki geçsin.
Bu saf çelik bıçağı boğazımdan sokup mideme kadar yutacağım.
Nelsonın boğazındaki salya, köpeğe
Oğlunuz az önce sapanıyla boğazımdan içeri bir aspirin attı!
Ya can boğaza dayandığı zaman?
Ona, boğazındaki bir bezden üretilen yüksek kalorili bir bebek sütü veriyor.
Çünkü beni boğazımdan vurdun aptal!
Ama Laurenın boğazındaki kesik daha düzgün.
Speckin boğazındaki yaralar, arkadan boğulduğunu gösteriyor.
Ve görünüşe göre boğazın çevresinde yaralamaya ait izler var.
Ya o canın boğaza gelip dayandığı zaman!
Boğazın boydan boya kesilmiş halde seni hastaneye mi götüreceğim?
Boğazda gelişen yoğun bir mineral birikimiymiş.
Anjanın boğazındaki yarada bulduğum mavi kalıntı izobütil metil ketonmuş.
Evet. Boğazda acı, ciltte lekeler
Ya o canın boğaza gelip dayandığı zaman!
Boğazınızı açın.
Kendi boğazınızı kesiyorsunuz!