Examples of using Boğazındaki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Muhtemelen boğazındaki güçten dolayı.
Yani boğazındaki enfeksiyon böbreklerine sıçramış.
Boğazındaki bir torbada meyve taşıyor.
Boğazındaki, kollarındaki,… ve bileklerindeki çürükler ölümden önce olmuş.
Boğazındaki küçük yara izleri vampir ısırmasından olmuş.
Boğazındaki küçük yara izleri vampir ısırmasından olmuş.
Boğazındaki şu gri ize bak.
Adli tabip boğazındaki hiyoid kemiğinin kırıldığını fark etmiş.
Kahretsin, doktor, şu boğazındaki asılı kırmızı şey de nedir?
Otopsi, kurbanın boğazındaki bıçak yarası yüzünden kan kaybından öldüğünü gösterdi.
Ben olsam boğazındaki 20 santimlik kesik derdim.
Boğazındaki senin beyzbol sopan!
O, boğazındaki bir kalem mi?
Şu boğazındaki izlere bak.- Tamam.- Teşekkürler.
Şu boğazındaki izlere bak.- Tamam.- Teşekkürler.
Şu boğazındaki izlere bak.- Tamam.- Teşekkürler.
Boğazındaki yarayı incelerken… sinirlerine oturtulmuş teller buldum.
Şu boğazındaki izlere bak.- Tamam.- Teşekkürler.
Boğazındaki yarayı incelerken… sinirlerine oturtulmuş teller buldum.
Boğazındaki bu kesikleri ve yarıkları görüyor musunuz?