Examples of using Bok çukuruna in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sen bok çukuruna düşmüş gibisin.
Adam bok çukuruna düşmüş.
Bok çukuruna geri dönmem lazım.
Sen bok çukuruna düşmüş gibisin.
Bok çukuruna geri dönmem lazım.
Bu kovayı al ve bok çukuruna boşalt.
Bir zamanlar barış dolu olan ortam bok çukuruna döndü.
Gidiyor gibi konulara girme. -Lütfen dünya bok çukuruna.
Kev, dinle. O bok çukuruna gittiğimden beri geçirdiğim ilk güzel gün bu.
Buna pek değil… Bok çukuruna gitmem gerekirse ne demeliyim?
O bok çukuruna gittiğimden beri geçirdiğim ilk güzel gün bu. Kev, dinle.
Bunlar dünyanın en güzel şehrini bok çukuruna çevirmeden de kimse mutlu olmayacak!
Zamanın orayı ne kadar yıprattığını, ne kadar değiştiğini görmek için o bok çukuruna gitmek istiyorsun demek.
Bunlar dünyanın en güzel şehrini bok çukuruna… çevirmeden de kimse mutlu olmayacak!
Beğenmedin mi? O zaman çıktığın o bok çukuruna geri dönebilirsin?
Neden medeniyetin cevher taşı Parisi bırakıp da bu bok çukuruna dönmek zorunda kaldığımı hiç anlayamıyorum.
Bunlar dünyanın en güzel şehrini bok çukuruna… çevirmeden de kimse mutlu olmayacak!
İrlandalı çeneni kapat ve geldiğin bok çukuruna geri dön.
Merak ediyorum. Cehennemdeki bok çukuruna, onu bulabileceğini sanarak mı geldin?
Bok çukuruna gitmem gerekirse ne demeliyim? Buna pek degil.