Examples of using Boku in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Fare boku, ama sos çok lezzetliydi. Nedir bu?
Hem yalancısın hem de sığır boku gibi kokuyorsun!
Babam gübre ve köpek boku dolu bahçelerde çalışıyor.
Anı kapsayan tüm bu Zen boku, doğru!
Tırnaklarında koyun boku var.
Kelimeler eşek boku kadar büyük olmalı.
Her yerde kaplan boku var.
Hadi ama ben krem şanti olmadan bu boku yiyemem.
Tam olarak tavşan ve sincap boku.
At boku gibi ahırda dikilmeye.
Sadece Japon marka mı? İnek boku gibi?
Senin kadar güzel biri… o boku almamalı.
Şimdi beni dinle seni kene boku.
Sadece Japon marka mı? İnek boku gibi.
inek boku!
Sen kocaman bir fil boku yığınısın!
Bak, bu bir problem, bu boku hala yazıyorsun.
Bu yüzden makineden kedi boku çıkarsa şaşırmayın.
Her yerinde kedi boku koleksiyoncusu yazıyor.
Bu bir fare boku.