Examples of using Bokuna in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evet, isteğin üzerine kadının ödünü bokuna karıştırdım.
Tanrı aşkına, çocuğun ödünü bokuna karıştırdınız.
Ve senin ödün bokuna karışmıştı.
ödü bokuna karışıyor.
Çünkü burası bir çiftlik değil ama boğazına kadar at bokuna battın.
Diğer milyarlarca insanın bokundan senin bokuna gelinceye…!
Kahpe, beni de kendi bokuna bulaştırdı.
Hayır, panter bokuna.
Şu halde, kimsenin bokuna burnunu sokma.
Senin gibi domuz bokuna benzemediğimi söyle.
Neyden bahsediyosun?- Milletin ödünü bokuna karıştırdın.
Hastalığının bir sonucu bu. Kadının korkudan ödü bokuna karıştı.
Eskiden eve gelip… babamın ödünü bokuna karıştırırdı.
Seninde ödün bokuna karıştı.
Vicentenin köpeğinin bokuna bastım.
Cesaretin var. Kimsenin bokuna katlanmıyorsun ve kimsenin bokuyla uğraşmıyorsun ve ben… İşte seni bu yüzden seviyorum.
Ödü iyice bokuna karışacaktır ve durumu iyice kötüye gidecektir çünkü onu korumak için bu defa yanında olmayacaksınız.
Ancak, şimdi Sohbet Sokağında muhabbetin köpek bokuna bir adım atma zamanı.
Sineğe, köpeğe ve köpek bokuna dönüştüğünü biliyorum diye benimle böyle konuşup, otoritemi sorgulayabileceğini mi sandın?- Andy.
ödü bokuna karışıyor… Sorgu'' demek yok.