Examples of using Bovlinge in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eminim affeder Ve o zamana kadar, her zaman benimle bovlinge gidebilirsin?
Salıları su aerobiğin var, çarşambaları salsa dansın var, cumaları da beni buraya getiriyorsun. Pazartesileri bovlinge gidiyorsun.
Sana bovlinge gittiğimi söyledim, ama sorsan ispatlayamam
Bu bovlingden daha güzel.
Tiffanyse gidip bovling topu almayı tercih ederim.
Sünger bovlingine de hiç şans tanımadınız.
Wii bovlinginde'' bir daha'' diye bir şey yoktur.
Bovling oynayalım.
Şu bovling maçları, iyi aklına geldi.
Hayır, bovlingden nefret ederim.
Hadi bovling oynayalım, ölü çocuklar.
Bovlingci herife soralım.
Profilinde bovlingi sevdiğin yazıyor.
Bu durumda, arkadaşlar bovling oynar, değil mi?
Çiftler Bovlingi!
Bovlingi hobi olarak oynuyorum.
Bovling topunu burnumla atmam gerekse dahi bu gece orada olacağım.
Bovlingde peşimizden koşan kızlara bu adı vermiştik.
Kasabaya gidip, bovling oynayacağız, ve onlardan önce evde olacağız.
Patronumun kocası, bovlingde tanışıtınız. Neyseki, Bobby.