Examples of using Boyayla in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Temas edince patlıyor ve hedefini boyayla işaretliyor.
Bunu da bir kova boyayla başardık.
Siyanürlü olanla mı? boyayla?
Siyanürlü olanla mı? boyayla?
Tişörtleri yapmak için kullanılan boyayla özdeş.
O tamamen boyayla kaplanmıştı.
Bazen mavi boyayla sarı boyayı karıştırırdı ve yepyeni bir renk ortaya çıkardı.
Serserinin biri sprey boyayla duvarlarımızı boyarsa… biz de gözlerini boyarız ki sürekli kırmızı görsün.
Gözler için kullandığı boyayla ilgili… ilginç bir şeyler çıkar diye umuyordum.
Gözler için kullandığı boyayla ilgili… ilginç bir şeyler çıkar diye umuyordum.
Tammy karanlıkta parlayan boyayla yuvarlanmaya başladı bile.
Altıncı sınıftan birine sevgililer günü kartı gönderdiği için Bayan Graingerın arabasının yanına sprey boyayla'' sübyancı'' yazalım.
Biliyoruz çünkü kuzeninizin apartman duvarına sprey boyayla resmen itiraf imzalamışsınız.
Araba paspasındaki mavi boya BCU sahasının yazılarında… kullanılan boyayla uyumlu.
Ama bir kat boyayla gelecek ay taşındığında orayı zar zor tanıyacaksın.
Bu oda, polis beye kiri boyayla gizlediğimiz… izlenimi vermiş sanırım. Ama öyle bir şey yok, Bay Murphy.
Ama bir kat boyayla gelecek ay taşındığında orayı zar zor tanıyacaksın.
Ve üzerlerinde sprey boyayla isimleri yazıyor.
markerla yada boyayla ilk harfin izini bile koymak isteyen olacaktır.
Ne var ki; Bironun meslektaşı, İngiliz bilim insanı Nicholas Eastaugh, Terideki tuvalin üstündeki boyayla Pollockun atölyesinin yerindeki boyayı karşılaştırdığında her iki boyanın da aynı bileşeni içerdiğini tespit etmiş.