BRIFINGDE in English translation

briefing
brifing
toplantı
bilgilendirme
bilgi
at debriefing
brief
kısa
özet
bilgi
bilgilendir
brifingi
bir süre
kisa

Examples of using Brifingde in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Brifingde yeterince dikkatli olsaydın, Kirkley… bu zararsız ufak tatbikatta kimlere karşı olduğumuzu bilirdin değil mi?
If you would paid any attention at all during the briefing, Kirkley you would know exactly who we were up against on this harmless little exercise, wouldn't you?
Brifingde yeterince dikkatli değil mi? olsaydın, Kirkley… kimlere karşı olduğumuzu bilirdin bu zararsız ufak tatbikatta?
If you would paid any attention at all during the briefing, Kirkley… you would know exactly who we were up against on this harmless little exercise, wouldn't you?
Tutuklamalar hakkında Kosova Cumhurbaşkanı İbrahim Rugova, Başbakan Bayram Recepi ve diğer siyasi liderlere verdiği brifingde UNMIK şefi Harri Holkeri,
Briefing Kosovo President Ibrahim Rugova, Prime Minister Bajram Rexhepi and other political leaders about the arrests,
Washingtondaki Meclis Silahlı Hizmetler Komitesine Bosna-Hersek( BH) hakkında verdiği brifingde'' Karadziçi desteklediği bilinen altı yedi işletmeyi kapattık,'' diyen ABDli general sözlerini şöyle sürdürdü:'' Bize bir takım ihbarlarda bulundular.
We have shut down six or seven businesses that have been known to support Karadzic," the US general said in Washington during a House Armed Services Committee briefing on Bosnia and Herzegovina(BiH)."We are hearing them squeal a bit.
UNMIK başkanı Soren Jessen-Petersen BM Güvenlik Konseyine Kosovadaki gelişmeler üzerine verdiği brifingde, eyaletin BM tarafından belirlenmiş standartları yerine getirmede kaydettiği ilerleme üzerinde yapılacak gözden geçirmenin bu yaz başlatılacağını söyledi.
Briefing the UN Security Council on developments in Kosovo, UNMIK chief Soren Jessen-Petersen said that a review of the province's progress in implementing UN-set standards would be launched this summer.
Erdoğan brifingde'' Türkiyenin başarısı diğer Müslüman ülkeler için büyük bir örnek olacak ve dünyaya İslam ile demokrasinin bir arada var olabileceğini gösterecek.'' dedi.
Turkey's success in this endeavour will set a great example for other Muslim nations and will prove to the world that Islam and democracy can co-exist," he said at the briefing.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean MacCormack Salı günü basın mensuplarına verdiği brifingde,'' PKK konusunda, bizim bu sorunu çözmek istediğimizi herkesin kabul ettiğini düşünüyorum.'' diyerek şöyle devam etti:'' General Ralston sınırın her iki tarafındaki gerginlikleri azaltmak için çalışıyor.
In terms of the PKK, I think that everybody is in agreement that we want to try to resolve this issue," State Department spokesman Sean McCormack told reporters during a briefing Tuesday."General Ralston is working to decrease those tensions on both sides of the border.
Jessen-Petersen, BM Genel Sekreteri Kofi Annanın 1 Şubat- 30 Nisan arası dönemde Kosovada meydana gelen gelişmeleri konu alan son raporu hakkında 27 Mayıs Cuma günü Güvenlik Konseyine verdiği brifingde, statü sorununun çözülmesinin bir takım alanlardaki ilerlemeyi hızlandıracağını ve bölgesel diyalog ve işbirliği açısından yararlı olacağını söyledi.
Briefing the Security Council on UN Secretary General Kofi Annan's latest report on developments in Kosovo from 1 February to 30 April, Jessen-Petersen said Friday(May 27) that resolving the status issue would help speed progress on a range of issues, as well as benefit regional dialogue and co-operation.
Bu sabah güvenlik brifinginde, Başkan Carrington endişelerinden bahsetti.
There was a lot of blowback from President Carrington at this morning's security briefing.
Ulusal güvenlik brifingini size hemen vermek istiyoruz, efendim.
We would like to give you a national security briefing right away, sir.
Brifingin konusu buydu.
That's what the briefing was about.
Takım brifingini kaçırmak istemedim.
I didn't want to miss the team briefing.
İzin verirseniz.- Brifinge Bay Johnson devam edecek.
If you will excuse me, Mr. Johnson will continue the briefing.
İstihbarat brifinginiz için buradayız.
We are here for your briefing.
Brifingden sonra tüm birlikler kara taktik ve muharebe düzenine geçecek.
After briefing session today… alltroopswillparticipate in ground tactics and deployment.
Sanırım gidip şu brifinge girsek iyi olacak?
I-I think we have to get to that briefing now, don't we?
Yarın ki brifinginde sizi bekleyeceğiz!
We will expect you at tomorrow's briefing!
Günlük brifingin için hazır mısınız, ekselansları?
Are you ready for your daily briefing, Your Highness?
Sabah brifingine hazır mısınız?
Ready for the uh, morning briefing?
Tamam, savcının brifingine 20 dakika kaldı ve Caroline gecikmeyi hoş görmez.
Okay, prosecution briefing in 20, and caroline does not tolerate tardiness.
Results: 57, Time: 0.0311

Top dictionary queries

Turkish - English