BULUŞTUĞUN IÇIN in English translation

• for meeting
• you for meeting
• for joining
• for seeing

Examples of using Buluştuğun için in Turkish and their translations into English

Benimle buluştuğun için teşekkürler. Rubén.
Thanks for meeting me. Rubén.

Benimle buluştuğun için teşekkürler. Um.
Thank you for meeting with me. Um.

Benimle buluştuğun için sağ ol ama beni nereden biliyorsun?
Thanks for meeting me, but how did you know about me?

Merhaba. Benimle buluştuğun için teşekkür ederim.
Hello. Thank you for meeting me.

Bizimle buluştuğun için sağol.
Thanks for meeting us.

Ama benimle bu kadar kısa sürede buluştuğun için teşekkür ederim Jeff.
I know. But thanks for meeting me on such short notice, Jeff.

Selam.- Benimle buluştuğun için teşekkürler.
Hi!- Thank you for meeting me.

Teşekkür ederim, Memur ODell. İzin gününde benimle buluştuğun için.
Thank you, Officer O'Dell, for meeting me on your day off.

Merhaba.- Merhaba. Benimle buluştuğun için teşekkür ederim.
Hello.- Hello. Thank you for meeting me.

Buraya kadar gelmişken D-Trainimi görmeden olmazdı, buluştuğun için teşekkür ederim.
So thanks for meeting me. Couldn't come through town without seeing my D-train.

Merhaba.- Merhaba. Benimle buluştuğun için teşekkür ederim.
Thank you for meeting me.- Hello.- Hello.

Selam. Benimle burada buluştuğun için teşekkürler.
Hey. Thanks for meeting me here.

Pria!- Miles. Benimle buluştuğun için teşekkürler.
Pria! Thank you for meeting me.- Miles.

Pria!- Miles. Benimle buluştuğun için teşekkürler.
Thank you for meeting me.- Pria!- Miles.

Bu kadar kısa sürede benimle buluştuğun için teşekkürler. Merhaba.
Hey. Thank you so much for meeting me on such short notice.

Pria!- Miles. Benimle buluştuğun için teşekkürler.
Miles.- Pria! Thank you for meeting me.

Ostiada kilisemizin düşmanlarıyla buluştuğun için de özür diliyor musun?
And do you apologize for meeting in Ostia with the church's enemies?

Benimle buluştuğun için teşekkürler Raina.
Thank you for meeting me, Raina.

Benimle buluştuğun için teşekkürler. Zekice.
Thanks for meeting me. That's… that's clever.

Benimle buluştuğun için teşekkür ederim Monica.
Thank you for meeting me, Monica.