BUNU DUYMAYA in English translation

• to hear that
• to hearing that

Examples of using Bunu duymaya in Turkish and their translations into English

Belki bunu duymaya ihtiyacın yok ama ben söylemek istiyorum.
Maybe you don't need to hear it, but I need to know that I said it..

Bunu duymaya ihtiyacım yok, Alan.
I don't need to hear it, Alan.

Bunu duymaya ihtiyacı yok.
He doesn't need to hear this.

Bunu duymaya ihtiyacım vardı.
I needed to hear this.

Harika. Bunu duymaya bayılıyorum.
I always love hearing that. That's amazing.

Harika. Bunu duymaya bayılıyorum.
That's amazing. I always love hearing that.

Bunu duymaya hazır mısınız emin değilim.
I'm not sure if you're ready to hear this yet.

Şu anda bunu duymaya ihtiyacı olduğunu hiç sanmıyorum.
I don't think he needs to hear it right now.

Ben bunu duymaya çalışmıyorum.
I ain't trying to hear it.

Bunu duymaya ihtiyacım var.
I just need to hear it.

Konu, bunu duymaya hazır olup olmamanla alakalı.
It's about whether or not you're ready to hear it.

Bunu duymaya ihtiyacım var.
I need to hear this.

Bunu duymaya artık tahammül edemiyorum.
Can't listen to that thing anymore.

Kallenin bunu duymaya hakkı var.
Kalle is allowed to hear this.

Bunu duymaya hazır olmadığını biliyorum ama yine de söyleyeceğim.
I know you're not ready to hear this, but I'm going to say it anyway.

Bunu duymaya hazır değil.
She's not ready to hear this.

olursa olsun, Chuck bunu duymaya hazır değil.
Chuck isn't ready to hear it.

Bir çok insan bunu duymaya bayılırdı.
Lots of people would love to hear this.

Bir sorunun varsa, sanığın bunu duymaya hakkı var.
But you don't think the defendant has a right to hear it. You have a problem.

Ne söylemek istiyorsan bunu duymaya hazırım.
Whatever you need to say, I'm-I'm ready to hear it.