Examples of using Cüce in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bana cüce deme.
Uzun boylu birine cüce demek gibi?
Yani cüce ayak izleri mi yapıyorsun?
Genç cüce. Tam olarak bu sıçanların neyden kaçtığını düşünüyorsunuz?
Şu cüce beni kolumdan vurdu ve kızı aldı.
İkinci Bölüm: Oteldeki Cüce.
Zaten cüce bir baba olmak istemiyordum.
Bir gece cüce, uykusunda konuşup ismini açığa çıkartmıştır.
Eğer cüce vurulduysa mermi nerede?
Hadi, cüce! Belaya bulaştın, kardeşim.
Bir zombi, cüce ve vampir hariç.
Cüce suratım dışında beni görmedi bile.
Bana biraz su ver cüce… Yoksa ölürsün.
Mükemmel bir bizon, cüce at, mastodon.
Yoksa cüce bir rakun mu?
İkinci cüce. -Sorun değil.
Şu cüce beni kolumdan vurdu
Cüce ve Ayçiçeği.
Ama cüce suratın çok tatlı.
Hey dostum. Bak cüce evreninden ne yürüttüm!