Examples of using Camelota in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Camelota yukarıdan baktı.
Sadece Camelota giriş yaptık.
Biz konuşurken o Camelota doğru yola çıkmıştır.
Camelota yapılan saldırıda yine sihir kullanıldı.
Merlini Camelota götürebilecek biri varsa, o da Lancelottur.
Camelota ayak bastığımdan beri… tehlikeli bir oyun oynuyorum.
Bu akşam Camelota gidiyorum. Görevim tamamlandı.
Camelota geri döndüğünde, tüm kötü witchypooya gitti.
Camelota gelmeden önce mi?
Ve yaşadığın süre içerisinde Camelota bağlılık yemini ediyor musun?
Camelota doğru yol almalıyız.
Camelota ayak bastığımdan beri tehlikeli bir oyun oynuyorum.
Cebri yürüyüşte Caerleonun adamları yarın günbatımında Camelota ulaşacaklar.
Yanlış karar verdim. Şimdi Camelota bu savaşı ben getirdim.
Bu adam bir daha başınıza musallat olursa, Camelota haber gönderin.
Saçmalık, o Camelota dost biridir.
Muhtemelen biz konuşurken, o Camelota doğru geliyordur.
Morgana, Güneyliler ve Helios Camelota saldırmayı planlıyorlar.
O hâlde Camelota üzülürüm.
Ama yaşamım ya da ölümüm,-- Camelota hizmet edecekse alın.