Examples of using Cano in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bay Canoya işimin olduğunu söylersiniz.
Celestina, Canonu besleyecek.
Bu zaman alır ve Canonun çabuk çözeceği bir şey.
Canonun küçük kuzeni sürekli Torreón sokaklarında geziyor.
Canoyu öldürüp işlerde tam kontrolü ele geçiririz. Kalırsan.
Tommy Zane; Canonun eski takım arkadaşı.
Ama yerini aldığı için Canodan daha çok nefret ediyor.
Javi Canonun kafasındaki kurşunlardan biri Smurfün silahından çıkma.
Bu, Chente ile Canonun rüşvet verdiği yetkililerin listesi.
Javi Canonun kafasındaki kurşunlardan biri Smurfün silahından çıkma.
Canonun yaptıklarından sonra yapılacak tek şey var.
Bakın. Canonun yaptığı affedilemez.
Ama Canonun askeri diktatörlüğü kabul etmediğini anlamıştım.
Canonun kızı mı varmış?
Javi Canoyu öldüren kurşun… benim silahımdan çıkmadı.
Javi Canoyu öldüren kurşun… benim silahımdan çıkmadı.
Bu sabah Devante Canoyla konuştum. Gidecektim.
Bu sabah Devante Canoyla konuştum. Gidecektim.
Gidecektim. Bu sabah Devante Canoyla konuştum.
Gidecektim. Bu sabah Devante Canoyla konuştum.