Examples of using Cebim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sol cebim, Seol ceket cebim.
Cebim yok.- İstemiyorum.
Sol cebim, Seol ceket cebim.
Al bunu, benim hiç cebim yok.
Hayır, param yok. Zaten cebim de yok.
Beni dinle, duyuyor musun? Cebim.
Hayır, param yok. Zaten cebim de yok.
Görüyorsun ya, benim bu cebim kapalı bir kap gibi.
Benim… 2 dolarım var. Cebim yok ki.
Benim… 2 dolarım var. Cebim yok ki.
İstemiyorum.- Cebim yok.
Yok. Benim cebim yok.
Egzersiz şortu giydiğim için cebim olmuyor.
Cebim, hapisten istediğin zaman çık,
Cennet cebim neredeyse tamamlandı.
Sanki cebim para dolu ama hepsini borç almışım.
Cebim Hawthorne dolu.
Cebim Hawthorne dolu.
Cebim yırtılmış, düşmüş herhalde.