CESAR in English translation

• cesar
• césar
• csar
• caesar
• ce'sar
• dassin

Examples of using Cesar in Turkish and their translations into English

David ve Cesar ile birlikte.
With David and with Caesar.

Hadi Cesar!
Come on, Csar.

Cesar, neden burada olduğunu biliyor musun? Bakalım?
Let's see, César. Do you know why you're here?

Cesar iskambil oyunları oynadı, önce çok kazandı…
Caesar at the beginning played a lot cards

Cesar, neden burada olduğunu biliyor musun? Bakalım.
Do you know why you're here? Let's see, Csar.

Evet, Cesar, ciddi.
Yes, César, it's serious.

Seni çok iyi tanıyorum, Cesar.
I think you know too much, Caesar.

Merhaba Cesar. Sanırım kendimi tanıtmamın vakti geldi.
I think it's about time I introduce myself. Hello, Csar.

Cesar. Ölecek olan sensin.
You're dying, César. You're the one who's dying.

Sana gerçeği söyleyeceğim, Cesar.
I will tell you the truth, Caesar.

Bakalım. Cesar, neden burada olduğunu biliyor musun?
Let's see, Csar. Do you know why you're here?

Hayır. Cesar hasta olduğumu düşünüyor ama değilim.
César thinks I'm sick, but I'm not.- No, I'm not.

Sana doğruyu söyleyeceğim, Cesar.
I will tell you the truth, Caesar.

Bakalım. Cesar, neden burada olduğunu biliyor musun?
Do you know why you're here? Let's see, Csar.

Cesar neden hasta olduğunuzu düşünüyor?
Why does César think you're the one who's sick?

Doğru, siz tanışmamıştınız. Dur, Cesar.
Caesar, stop! That's right, you not know.

Hayır! Cesar ben gerçeğim!
Csar, I'm real.- No!

Lütfen bana yüzünü göster.- Cesar.
César, show me your face, please.

Sevindi gariban. Ama Cesar?
But Caesar… Poor old!

Cesar, bana yüzünü göster.
Csar, show me your face.