Examples of using Cezbediyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu fikir beni cezbediyor.
İnsanlara duymak istedikeri şeyi söyleyip cezbediyor.
World Enterprises ürünlerimiz aileleri cezbediyor.
Huzur ve sessizlik beni cezbediyor, Teğmen.
Hikayelerdeki hızlı hayat onları cezbediyor.
Bazı genç kadınlar kötü oğlanları cezbediyor.
Çocuk neşeli gülüşüyle herkesi cezbediyor.
Cezbediyor, biliyorum.
Bu beni cezbediyor, aynı zamanda korkutuyor da.
Onları cezbediyor. Hikayelerdeki hızlı hayat.
Eve götürmem için beni cezbediyor ya da… onu burada bırakırım.
Bunun gibi hikayeler beni cezbediyor.
Branson hala şehirde insanların merakını cezbediyor.
Bu Aziz denen adam kadınları cezbediyor.
Onun aklını çeliyor, sevgilisini cezbediyor.
Eve götürmem için beni cezbediyor ya da.
Bir erkek kıyı şeridine göz gezdirerek yaklaşık 30 dişi ve yavrusunu cezbediyor.
Karadağ sermaye piyasası bölgeden yatırımcıları cezbediyor.
Burda çünkü Mexikalıları vurma fikri onu cezbediyor.
Yerel bir ortaçağ panayırı turistleri cezbediyor. Facebook.