CHARMING in English translation

charming
cazibe
tılsım
çekici
büyüsü
muskası
büyüle
muska

Examples of using Charming in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Charmingin besin zincirinin en üst halkasından.
The top of Charming's food chain.
Charmingin sana nasıl davrandığını görmek için bir uğrayayım dedim.
Just wanted to check in, see how Charming was treating you.
Charmingin besin zincirinin en üst halkasından.
Top of Charming's food chain.
Bunun Charmingle ne ilgisi var?
What does that have to do with Charming?
Clay, savaşın Charminge sıçramaması için Mayalarla anlaşma yaptı.
Clay made the deal with the Mayans to make sure the war didn't reach Charming.
Savaşın Charmingi vurmasını önlemek için biraz zaman kazanmaya ihtiyacım vardı.
I need to buy some time, prevent the war from hitting Charming.
Senin Charmingi pisletme yöntemin böyledir belki de.
You know, maybe that's your way of pissing on Charming ground.
SAMCROnun, Belfastin Charmingi korumak için aldığı risklerden haberi bile yok.
Samcro has no idea the risk Belfast takes to keep Charming safe and cozy.
Charmingde bir rehine durumu söz konusu olduğunu bildir.
Let Charming know they got themselves a hostage situation.
Charmingli beyler geliyor.
Charming lads are on their way.
Bella Charmingin elini ayağına dolaştırmak istemeyiz değil mi?
We can't have Bella Charming in a tizz, can we?
Charmingde kontrol etmediğimiz veya payımızı almadığımız… hiçbir şey olmaz.
Or get a piece of. Nothing happens in Charming we don't control.
Charmingi ve ayyaş babanızı 11 yıl önce terk ettiniz.
You left Charming and your drunk daddy 1 1 years ago.
Charmingin 45 metre içinde öldü.
He died 50 yards inside Charming.
Charmingde kontrol etmediğimiz
Nothing happens in Charming we don't control…
Hayır, Charmingden nefret etmiyordum Jax.
No, I didn't hate Charming, Jax.
Charmingin 45 metre içinde öldü.
Inside Charming.- He died 50 yards.
Charmingin büyüyüp zenginleşmesini.
Charming to grow and prosper.
Charmingden defolup gidecek. Gerçekten mi?
He is leaving Charming. Really?
Clay, Charmingi güvenli ve uyuşturucusuz tutmaya yemin etti.
Clay vows to keep Charming safe and drug free.
Results: 165, Time: 0.0272

Top dictionary queries

Turkish - English