Examples of using Chibs in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Chibsi ve yeni çocuğu getirmelisin.
Chibsle ben Mayalılara dair tüm güncel istihbaratımızı toparlayacağız.
Chibsin peşinden gitmesini engelledim.
Chibse onu Stocktona transfer edeceğimi söyledim.
Chibsle diğer çocuklardan bazılarının endişelendiğini biliyorum.
Başkan Yardımcımı Chibsi tanıyorsun.
Kulübün eline ve Chibsin sikine bakıyorsun.
Seni taciz ettiği için Chibsi suçlayamazsın.
Düşünüyorum da, birimiz Chibsle kalmalı.
Onlara Frankie ve Chibsten bahset.
Sonra da TMe git ve Tig ile Chibse söyle Clayi evine getirsinler.
Bobby, Chibsi bulmuş.
Onlara Frankie ve Chibsten bahset.
Başkan Yardımcım Chibsi tanıyorsun.
Konuşana kadar dövdükten sonra, Chibsin eline veririm o da bir kulağından diğerine ufak bir çizik atar.
Konuşana kadar dövdükten sonra, Chibsin eline veririm… o da bir kulağından diğerine ufak bir çizik atar.
Siktir, Chibs.
Chibs, haydi.
Chibs, yapma!
Chibs anlamak zorunda.