CLAIR in English translation

Examples of using Clair in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kardeş Clair. Evet, o kaçık ama daha önce onun böyle şeyler yaptığını görmemiştim.
But I have never seen her do anything like this before.- Yep, that's Sister Clair, she's out of it.
Mantıklı ol! Clair ofiste değil, demek
Be rational, be rational. Clair was not in her office,
Filmi çeken eski gazeteci Rene Clair… geleneksel balenin hayal bile edemeyeceği yerlere kamerasını koydu.
Put the camera in places that a conventional ballet could only dream of. Rene Clair, the former journalist who made it.
Yine de… Nick St. Clair gibi- çok sinirlendim. dövmeye kalkmak… pislik birini bile bacakları alçıdayken?
Even a filthy animal like Nick St. Clair,- so angry. Beating up on a kid,- But still… while his legs are in casts?
Yine de… Nick St. Clair gibi- çok sinirlendim. dövmeye kalkmak… pislik birini bile bacakları alçıdayken.
So angry. even a filthy animal like Nick St. Clair, while his legs are in casts? Beating up on a kid,- But still.
Yine de… Ben… Nick St. Clair gibi dövmeye kalkmak… pislik birini bile bacakları alçıdayken.
Beating up on a kid, while his legs are in casts… But still. I'm… even a filthy animal like Nick St. Clair.
Yine de… Nick St. Clair gibi- çok sinirlendim. dövmeye kalkmak… pislik birini bile bacakları alçıdayken.
So angry. even a filthy animal like Nick St. Clair,- But still… while his legs are in casts? Beating up on a kid.
Yine de… Nick St. Clair gibi- çok sinirlendim. dövmeye kalkmak… pislik birini bile bacakları alçıdayken.
So angry. while his legs are in casts? Beating up on a kid, even a filthy animal like Nick St. Clair,- But still.
Yine de… Nick St. Clair gibi- çok sinirlendim. dövmeye kalkmak… pislik birini bile bacakları alçıdayken.
But still… even a filthy animal like Nick St. Clair, while his legs are in casts?- so angry. Beating up on a kid.
Yine de… Ben… Nick St. Clair gibi dövmeye kalkmak… pislik birini bile bacakları alçıdayken.
But still. even a filthy animal like Nick St. Clair Beating up on a kid, while his legs are in casts… I'm.
Kardeşlik Derneğine adayken yetenek yarışmasına girdiğimi ve… John Henry şarkısını nasıl söylediğimi anlattım.- Clair, o kadar çoktu ki.
Clair, it was so many, I just… I told them about when I entered the talent contest and how I sang my John Henry song. when I was pledging the fraternity.
Clair Pattersonın Dünyanın yaşı üzerine yaptığı araştırma onu, eser miktarda kurşunu hesaplama konusunda dünyanın bir numaralı uzmanı yapmıştı.
Claire Patterson's research on the age of the earth had made him the world's leading expert on measuring trace amounts of lead.
Bayan Clair, belediye başkanıyla olan sohbetimi kesmenizi gerektirecek kadar acil olan nedir?
And Miss Sinclair what's so terribly important… that my conversation with the mayor had to pause?
General St. Clair yenilgisi Kızılderililer tarafından şimdiye kadar Amerikan ordusuna verilen en ağır kayıpları içerir.
General St. Clair's defeat was the most severe loss ever inflicted upon an American army by Indians.
Yani, avukatım Clair elinden geleni yapıyor ama o
I mean, my lawyer Claire, she's doing the best she can,
Bayan Clair, belediye başkanıyla olan sohbetimi kesmenizi gerektirecek kadar acil olan nedir?
Miss Sinclair, what is so terribly important that I had to cut short my conversation with the mayor?
Clair Pattersonın Dünyanın yaşı üzerine yaptığı araştırma… onu, eser miktarda kurşunu hesaplama konusunda… dünyanın bir numaralı uzmanı yapmıştı.
Had made him the world's leading expert Claire Patterson's research on the age of the earth on measuring trace amounts of lead.
Adım Clair.
It's Clair.
Hadi Clair.
Come on, Clair.
Clair gibi.
Somebody like claire.
Results: 326, Time: 0.0228

Top dictionary queries

Turkish - English