Examples of using Colemanın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Davalı Roland Colemanın… Cedar Junctionda, şartlı tahliyesiz, 3 defa müebbet hapsine karar verildi.
Davalı Roland Colemanın… Cedar Junctionda, şartlı tahliyesiz, 3 defa müebbet hapsine karar verildi.
cep telefonlarına mesaj bıraktı. Whit Colemanın Cielo Otele geleceğini söyledi.
İki numaralı kurbanın geçmişini deşiyordum, anlaşılan uyuşturucu Mark Colemanın yediği haltlardan sadece biriymiş.
Colemanın arkadaşı subay Gustavo Arlotta amatör vücut geliştirmeci Brian Dobson ait Metroflex spor salonunda devam etmeyi önerdi.
Colemanın avukatı televizyona çıkıp, fotoğrafın sahte olduğunu fotomontaj yapıldığını söyledi.
Colemanın eyleminin, karısı ve kızının beş yıl önce trafik kazasında ölmesiyle bağlantısını reddeden yetkililer, kazanın.
Aksi sebep olmadıkça Lance Colemanın hayatta olduğunu düşünmeliyiz ve onu bulmalıyız.
Histolojiden gelen rapora göre Tim Colemanın kas hücreleri aşırı derecede su doluydu ama vücudu susuz mu kaldı?
Colemanın transfer pazarında yaptıklarını kabullenmekten başka… çaremiz
Ama sanat kariyerin Colemanın onayı olmaksızın uzun sürmez. Doğru ya da yanlış.
Smith daha sonra Colemanın 1890daki hisselerini satın aldı
Colemanın ölümündeki bütün bu medya çılgınlığından sonra o orman New York Merkez İstasyonu gibi olmuştur.
Hey Ryan. Raporda adamın Bay Colemanın cüzdanını istediği yazmıyor muydu?
onun gördüğü şey de, gösterinin ilerleyen her safhasında, Verity Colemanın James Holbrooka giderek yakın ve daha yakın durması.
Babam Colemanı sırtından bıçaklarken de rahat değildim.
Colemana sen bir özür borçlusun.
Şerif Colemana yola çıktığımızı söylersin.
Colemanda bulunan hidroşok mermilerini ve kurbanların neden korktuğunu açıklar.