COLUMBIADAKI in English translation

at columbia
columbiada
kolombiyada
üniversitede

Examples of using Columbiadaki in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ocak 1939da Columbiadaki Pupin Hallın bodrum katında, Fermi ve deney takımı ABDnin ilk nükleer fizyon deneyini yaptılar.
On 25 January 1939, in the basement of Pupin Hall at Columbia, an experimental team including Fermi conducted the first nuclear fission experiment in the United States.
Columbiadaki hareketler de iklim değişikliğine paralel devam ediyor. yerel buzul dinamikleri ve.
Due to local glacier dynamics and in part due to climate change. The action at Columbia is in part.
Haziranda Surrey, British Columbiadaki ECCW şovunda Miss Cheviusu yenip ilk SuperGirls Şampiyonu oldu.
On 24 June, Knox defeated Miss Chevius at an ECCW show in Surrey to become the inaugural SuperGirls Champion.
British Columbiadaki Save-On-Foods Memorial Centreın dışında ona tüküren kadın bir hayranını yumruklamış gibi görünmüştür.
Irvine allegedly punched a fan after she spat at him with fans outside Save-On-Foods Memorial Centre in Victoria, British Columbia after a live event.
Columbiadaki en yüksek binalar listesi ABDnin Güney Karolina eyaletinde yer alan Columbia şehrindeki en yüksek binaların listesidir.
List of tallest buildings in Columbia may refer to: List of tallest buildings in Columbia, Missouri List of tallest buildings in Columbia, South Carolina.
Ve British Columbiadaki Prince Rupertte somon balığı konservesi yapıyorum. Bildiğiniz bir sonraki şey, bir yıl boyunca kaybettim.
And I'm canning salmon up in Prince Rupert, British Columbia. Next thing you know, I lost a whole year.
Ve British Columbiadaki Prince Rupertte somon balığı konservesi yapıyorum. Bildiğiniz bir sonraki şey, bir yıl boyunca kaybettim.
Next thing you know, I lost a whole year… and I'm canning salmon up in Prince Rupert, British Columbia.
birkaç versiyonunu içeren bazı turlardan sonra grup Pressure Chief i 2004te yayımlamış ve bu grubun Columbiadaki ikinci ve son albümü olmuştur.
including several versions of the Unlimited Sunshine Tour, the band released Pressure Chief in 2004, its second and last album on Columbia.
Ve Coca-Cola, Columbiayı satın aldı. Bu çok büyük bir devrimdi.
So Coca-Cola bought Columbia, and that was a huge revolution.
Yale ve Columbiayı da ekliyoruz.
We are expanding to Yale and Columbia.
Eğer Columbiaya gelirsen bir şeylerin bizi yok edeceğini düşündüm.
I'm scared if you come to Columbia that I will do something to destroy us.
Columbiadan en iyi derce,
Columbia Dean's List,
Serena Columbiayı seçti.
Serena chose Columbia.
Columbialı Profesör Gregory Larkin.
Columbia's very own Professor Gregory Larkin.
Distric Of Columbianın kamu okulları öğrencileri
Students at District of Columbia public schools ride both Metrobus
Columbiayı 2 hafta önce yörüngeye fırlatmışlardı.
They were used to lift Columbia into orbit two weeks ago.
Columbianın modern bir kardiyoloji programı olduğunu söylememe gerek bile yok.
I don't have to tell you that Columbia has a cutting-edge cardio program.
Ama Columbiayı seçerse trenle iki saat mesafede.
But if she chooses Columbia, it's only a 2-hour train ride.
Bana söyle-- Columbiayı arıyorum, hikayen tutmuyor.
Tell me right now--I call Columbia, your story holds up.
Ama Columbiaya olan müracaatında Yahudi kısmını işaretlemedin değil mi?
But on your application to Columbia, you didn't check Jewish, did you?
Results: 45, Time: 0.0295

Top dictionary queries

Turkish - English