Examples of using Coraya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gold… Diyor ki Corayı durdurmanın bir yolu varmış.
Gold, Corayı durdurmanın bir yolu olduğunu söylüyor.
Corayı ben oynasaydım, ilgili herkes için çok daha kolay olurdu.
Sen ve Coradan daha fazlasını yapmayı planlıyorum.
Yargıç ve Coradan çok daha fazla Absinthe içtik.
Coradan bahsediyorsun, değil mi?
Sen Corasın, değil mi?
Benim Coramı aldılar.
Farklılıklarımız vardı, fakat Coranın kalbimde her zaman yeri olacak.
Jolene, annen vasiyetinde Corayı sana bırakmamış mıydı?
Marc ya da Coradan hala iz yok.
Bilmen gerek, Coranın peşinden koşma sebeplerimi düşününce utanıyorum.
Corayı Güney Amerikaya geri götürdüğümü biliyorsun, değil mi?
Corayı bıraktıktan sonra Peterla beni yakalayan avcılarla başladı.
Çünkü sen Boyd ve Corayı nasıl öldürmeden yakalayacağımızı biliyorsun.
Boyd ve Coranın önce birkaç masum insanı öldüreceği anlamına geliyor sadece.
Corayla birlikte ikizleri takip ettik.
Corada listedekiler var mı, bir bakacağım.
Sonra Corayla tanıştım.
Cafe Corada olacağım.